14 Nisan 2009 Salı


Gözlerini kapatma! Başını çevir sadece. Tüm bedeninle dön, hayatın öbür yönüne...

Yaşadıklarındır; seni büyüten,
Bugünleri güzel gösteren, düne tebessüm ettiren.
Kendini büyümüş hissediyorsan; olgun, oturaklı...
Ne kadar zıpladın, hayatın içinde, bir hatırlamalı...
Döndün kendi etrafında ya da güneş sandığın kimilerinin ekseninde...
Gözünü kamaştıran ışık fazla gelince, zarar verdiğini gördün.
Her şey kararında güzeldi, ışık saçan Aşk bile...
Hele Aşk ! Kör edercesine...
Keşfedebildiysen; karartan rengini, gözlerini kapatma!
Başını çevir sadece. Tüm bedeninle dön, hayatın öbür yönüne...

(Bu satırları yazmama,
Sinan akyüz'ün 'İki Kişilik Yalnızlık' adlı kitabındaki aşağıdaki anektod sebep olmuştur:)
...
'Bir gün saçlarına beyazlar, ipek tenine çizgiler düşecek. Bundan asla korkmamalısın. Bil ki, bu çizgiler senin yaşadığın yıllların ve anılarının
şahitleri olacaktır. Dolu dolu, içinden geldiği gibi yaşa.Dilerim hep mutlu olursun ama acıların da olacaktır.Acılarını yaşamaktan korkma. Anılarına küsme. İşte o zaman yıllar sonra gözlerinin altında, ellerinin üstünde oluşan çizgilerinden de korkmazsın. Hiçbir şeyi olduğu gibi içine gömüp üzerini örtme.Bilesin ki, içimize attığımız her şey, yıllar sonra bile uygun ortamı bulduklarında tıpkı çim tohumları gibi yeniden yeşerirler. Halbuki her şeyi zamanında bırakmak lazım.'

Sevgi ile ...