15 Ekim 2009 Perşembe

Genc bir cift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş.
Kadın kocasına ' Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmiyor.' demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir şey söylememis, kahvaltısına devam etmis.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmis.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış 'Bak' demiş kocasina ' Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?'
Kocası: 'Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim' diye cevap vermiş.

Hayat böyle değil midir ? Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır. Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce zihin durumumuza bakmak ve 'iyi' olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir ...

Asrın mütefekkirinin de söyledigi gibi
Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.

(Bu yazıyı benimle paylaşan arkadaşım Şenay Clark 'a sonsuz teşekkürler.)
Sevgi ile...

Hiç yorum yok: