15 Şubat 2008 Cuma

1 ADET SALATA TABAĞI

Bu yazıyı yazmak, bir yılbaşı hediyesi düşünürken geldi aklıma. İşyerinde yaptığımız çekiliş için önce salata tabağı almayı düşündüm. Acaba kullanabilir miydi, almayı düşündüğüm kişi?
Çünkü günümüzde kişiye özel salata tabakları vardı. Bir lokantaya , Restaurant’a gittiğinizde, siparişinizin yanında size özel geliyor salata tabağınız. Tek kişilik, ayrı olarak yemeniz için.

Tabi ki, en sağlıklısı, hijyen olanı, doğru olanı bu. Ama bir resmiyet çağrıştırıyor insana. Yemeği beraber yemeği düşündüğünüz kişi ile iş görüşmesinde olabilirsiniz.
Veya ilk defa görüştüğünüz için aynı tabaktan yiyecek kadar samimi değilsinizdir.

Ancak evlerimizde, bir çoğumuz, eminim ki, ortaya büyük boy bir salata tabağı koyduğu olmuştur. Sofradakiler, ailemizdir çünkü, birlikteliğimizi, her şeyimizi paylaştığımız insanlar.
Daha önceki zamanları hatırlıyorum; bayramlarda köye gittiğimiz zamanlarda, sabah kahvaltısında, bir tas gelirdi ortaya. İçinde tarhana çorbası; biraz süt katılarak terbiye edilmiş.
Çorbanın sıcaklığı gitsin diye süt konur sanıyordum o zamanlar. Kimbilir belki de gerçek nedeni buydu, hiç sormadım. Şimdiki mutfak deneyimimle yazıyorum terbiye edilmiş diye.
Ama ben hala tarhana çorbası içerken süt dökerim içine. Farklı bir lezzet katar. Belki de köydeki anılarımı hatırlatır; damağımdaki tadı ile.

Büyük bir aile olurduk o sofrada. Bayramlaşmak için İstanbul’dan kalkıp geldiğimiz babaannemin evinde. Kimse kimseden sakınmazdı, herkes aileydi orada.
Sağlık açısından doğru değildi ama adetler böyleydi, sofra düzeni bu şekilde alışılmıştı.
Çatallar ayrıydı ama zeytin, peynir aynı tabaktaydı. Servis tabağı yoktu hiç kimsenin önünde; zaten servis tabaklarına yer de yoktu o küçük sofralarda.

Artık masalarımız da büyüdü, tabaklarımız da çoğaldı. Aileler genişledi, insanlar birbirinden uzaklaştı. Kimse çatalını sallarken havada, birbirine değmiyor artık.
Ortadaki salata tabağında, karşı kenara uzanınca, kızardı annem; ‘komşu kapısına gitmene gerek yok, kendi önünden ye’ diye.

Ne sofrada komşu kapısı var artık, ne evimizin yanında.
Herkesin kendi özel alanı var masada. Yemek tabağının yanında, kendine özel salata tabağı da. Ama ortada ‘1 adet salata tabağı’ yok diye, sevdiklerine dokunmayı ihmal etme....


(ARALIK / 2007 )

Hiç yorum yok: